Arıcılık sektörü düşük sermaye gereksinimiyle hızla gelir sağlama potansiyeliyle girişimcilere cazip fırsatlar sunan iş alanıdır. Ülkemizin coğrafi çeşitliliği deniz seviyesinden yüksek yaylalara kadar farklı bölgelerde arıcılığın yapılmasına olanak tanır. Arıcılık yalnızca hobi olarak değildir. Aynı zamanda ticari faaliyet olarak da değerlendirilebilir. Başlangıçta arıcılığın temel taşı olan bal arısı kolonilerini edinmek gerekir. Aynı zamanda kolonileri etkili şekilde yönetmek sürdürülebilir üretim için gereklidir.
Arı yetiştiriciliği, sabit arıcılıkla gezgin arıcılık olmak üzere iki ana yöntemle yapılır. Sıfırdan bu alanda iş kurmak isteyen girişimciler için sabit arıcılık yöntemi uygun bir başlangıç sunar. Sabit arıcılıkta koloniler belirli alanda konumlandırılarak mevsimsel koşullara bağlı olarak yönetilir. Uygulanan yöntem, başlangıç sermayesi ve teknik bilgi gereksinimi açısından daha erişilebilir seçenektir. Diğer yandan gezgin arıcılık arı kolonilerinin yıl boyunca farklı flora alanlarına taşınarak daha yüksek bal verimi sağlama amacıyla yapılan yöntemdir. Bu yöntem, profesyonel arıcılar tarafından tercih edilir. Ayrıca arı kolonilerinin mevsimsel değişimlerle uyumlu şekilde farklı bölgelere taşınmasını gerektirir.
Arıcılık faaliyetlerinde kolonilerin yönetimi mevsimsel ayrıca çevresel faktörlerin dikkate alınmasını gerektirir. Özellikle polen kaynaklarının çeşitliliği ve bol olduğu dönemlerde bal üretimini maksimize etmek için doğru konumlar seçilmelidir. Gezgin arıcılıkla farklı bölgelerin nektar potansiyelinden yararlanarak, farklı aroma ve özelliklere sahip bal üretimi sağlanabilir. Kolonilerin sağlığının korunmasıyla verimin artırılması için arı hastalıkları ile zararlılarıyla mücadele gibi bilgiler önemlidir.
Türkiye’nin coğrafi konumu, iklimsel avantajlarıyla flora zenginliği arıcılığın sürdürülebilir iş olarak gelişmesine katkı sağlar. Arı yetiştiriciliği sektöründe doğru bilgi sabırlı yaklaşım ve sürdürülebilir yöntemlerle kendi işini kurmak iyi tercihtir. Bu ekonomik anlamda değerli yatırım potansiyeli sunar.
Sabit arıcılık özellikle küçük ölçekli bal üretimi hedefleyenler için uygundur. Ayrıca arıcılığı ek gelir kaynağı olarak değerlendirenler için uygun yöntemdir. Bu yöntemde arı kolonileri belirli bir noktada, yani sabit konumda tutulmaktadır. Gezici arıcılığın aksine mevsimsel olarak farklı bölgelere taşınmaz. Genellikle daha geleneksel yöntemler kullanılarak yürütülmektedir. Ayrıca sabit arı yetiştiriciliği kolonilerin düzenli bakımıyla beslenmesi ile verimliliğin sürdürülmesini gerektirir. Arıcılar, bulundukları bölgenin flora çeşitliliği ve iklim koşullarına göre kolonilerini hazırlayarak yıl boyunca üretimi planlar.
Koloni bakımında arı işi takvimi doğrultusunda ilkbahar yaz ve sonbahar dönemlerinde arıların beslenmesi gereklidir. Bu mevsimlerde ayrıca hastalık takibi ve bakım işlemleri yapılmaktadır. İlkbahar aylarında arıların kış sürecinde azalan stoklarının takviye edilmesi önemlidir. Bu nedenle bal özü ve polen kaynaklarının çoğaldığı dönemde koloniler güçlendirilmektedir. Yaz aylarında ise bal üretimi en üst seviyeye çıkar. Böylece arılar için dışarıdan yeterli besin kaynağı bulunabildiğinden besleme ihtiyacı azalır.
Gezgin arıcılık, arı kolonilerinin farklı iklimle flora bölgelerine taşınır. Mevsimsel polen ile nektar kaynaklarından en yüksek düzeyde faydalanmayı amaçlayan bir arıcılık yöntemidir. Bu yöntem sabit arıcılığa kıyasla daha fazla teknik bilgi ileri düzey ekipman kullanımı gerektirir. Gezgin arıcılıkta kullanılan malzemeler genellikle dayanıklı ve taşınır özelliktedir. Bu yöntemle arıcılar arı kolonilerini sezon boyunca farklı alanlara taşır. Böylece çeşitli bitki örtülerinden farklı bal türleri elde eder.
Bu yöntemi uygulamak için arıcıların ilgili yasal izinleri almaları gerekir. Türkiye’de gezgin arı yetiştiriciliği yapacak kişilerin Orman ve Su İşleri Bakanlığına başvurarak arıcılık konaklama belgesi almaları zorunludur. İstenen belge, arı kolonilerinin belirli sürelerde belirli alanlarda konaklamasına izin veren yasal düzenlemedir. Ayrıca gezgin arı yetiştiriciliği faaliyetleri Arıcılık Yönetmeliği çerçevesinde yürütülmelidir.
Arıcılık faaliyetlerinde kolonilerin sağlıklı şekilde gelişmesiyle verimli bal üretimi yapabilmesi için uygun yer seçimi oldukça kritiktir. Hem gezgin arıcılıkta hem de sabit arıcılık da arılık alanının özellikleri, kolonilerin besin kaynaklarına erişimini ayrıca çevresel etkenlere dayanıklılığını doğrudan etkiler. Bu nedenle arılık alanının konumu çevresel koşullarıyla güvenlik durumu özenle değerlendirilmelidir. Yer seçimi yaparken dikkate alınması gereken başlıca hususlar şunlardır:
Arılığın yerleşim alanlarından yoğun trafikli yollardan ve insan faaliyetlerinden uzak bir alanda olması önemlidir. Bu, hem arıların insanlarla gereksiz etkileşime girmesini engeller hem de koloniye yönelik dış stres faktörlerini azaltır.
Arıcılık sektörü, düşük sermaye ile başlanabilen ve düzenli bakımla bilgi ile devamlılık sağlar. Böylece kazanç sağlayabilen tarımsal faaliyetler arasında yer almaktadır. Ancak arıcılıkta elde edilen kazanç birçok faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterir. Kovan sayısı arı kolonilerinin gücü çevresel koşullar başta olmak üzere değişiklik gösterir. Ayrıca yapılan arıcılığın türü ve arıcının bilgi seviyesi gibi unsurlar, bal üretimi ve dolayısıyla gelir üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Bu nedenle her arıcı için kazanç miktarı farklıdır.
Arıcılık kazancı en çok üretilen bal miktarına ve balın satış fiyatına bağlıdır. Yeni başlayan henüz deneyim kazanmamış arıcı, kovan başına ortalama 3-4 kg bal elde edilmektedir. Deneyim ve uygun bakım uygulamaları ile miktar yıllık bazda 10-15 kg’a kadar çıkmaktadır. Özellikle profesyonel düzeyde gezgin arıcılık yapan bir arıcı doğru koşullarda çok daha fazla kazanmaktadır. Örneğin uygun mevsimler koşulları sağlandığında kovan başına 20 kg veya daha fazla bal hasadı yapma potansiyeline sahiptir. Ayrıca miktarın maliyeti ise ortalama 15-20 TL/kg civarındadır.
Örneğin balın toptan satış fiyatının ortalama 200 TL/kg olduğunu varsayalım. 500 kg bal üreten arıcı, yaklaşık 100.000 TL gelir elde etmektedir. Bu miktardan üretim maliyeti olarak hesaplanan yaklaşık 1.500 TL çıkarıldığında net kazanç 18.500 TL olarak tahmin edilmektedir.