Doğal bal, arıların yaşam süreçlerinden gelen ve bitki örtüsünden beslenmesiyle başlar. Arıların vücutlarında biriktirdiği nektarların özel enzimlerle işlemesidir. Bunun sonucunda ortaya çıkardığı besleyici ve tedavi edici özelliklere sahip besin maddesidir. İçeriği mineraller organik asitler fenolik bileşikler, proteinler vitaminler ve enzimler gibi önemli bileşenleri barındırarak insan sağlığına sayısız fayda sağlar. Ayrıca bal karbonhidratlar ve serbest amino asitler gibi besin öğeleri bakımından da zengindir. Böylece enerji veren bir kaynak olarak da önemli role sahiptir. Yüksek biyolojik değere sahip olan bileşenler vücutta çeşitli metabolik süreçlerde aktif olarak yer alır. Aynı zamanda dokuların iyileşmesine yardımcı olur.
Balın bileşenleri coğrafi konum arı türü ve çiçek çeşitliliği gibi çevresel faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bu durum balın her bölgedeki farklı özellikler göstermesine, dolayısıyla terapötik etkilerinin çeşitlenmesine yol açar. Örneğin çiçeklerden toplanan nektarların içeriği, kullanılan polen türüne göre balın tat kıvam ve mineral içeriğinde farklılıklar yaratır. Böylelikle her bal farklı şifa özellikleri barındırır. Ayrıca, balın içerisindeki fenolik bileşikler güçlü antioksidan özelliklere sahiptir. Bu da hücre hasarını önlemeye yardımcı olur ve kanser gibi hastalıkların riskini azaltır.
Bal mutfaklarımızda tatlandırıcı olarak kullandığımız ürün olmanın ötesinde, birçok sağlık faydasıyla da dikkat çeker. Doğal bir şifa kaynağı olan bal içerdiği antioksidanlar ve besin maddeleri sayesinde vücudun çeşitli ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olur. Bağışıklık sistemini güçlendiren iltihapları azaltan ve yaraların iyileşmesine katkı sağlayan değerli besin, aynı zamanda cilt sağlığından enerji seviyelerine kadar geniş etki alanına sahiptir. Doğal Bal ın faydaları ise şöyledir;
Bal, doğrudan tüketilen besin olmanın yanı sıra, doğal şifa kaynağı olarak da geniş bir kullanım alanına sahiptir. Ancak, balın sağlık üzerindeki faydalarından tam olarak yararlanabilmek için doğru miktarda tüketilmesi önemlidir. Yetişkin bireyler için günde ortalama 40-70 gram arası bal tüketimi önerilen sınırlar dahilindedir. Bu miktar, vücudun balın içeriğindeki besin maddelerini etkili şekilde kullanabilmesini sağlar.
Çocuklar için ise 1 yaşını tamamladıktan sonra günde 10-25 gram civarında bal tüketimi güvenli kabul edilmektedir. Bu miktar, çocukların gelişim süreçlerine yardımcı olacak besin değerlerini sağlayacak kadar yeterlidir. Ancak 1 yaşından küçük bebeklere kesinlikle bal verilmemelidir. Çünkü doğal bal bakteriler içerebileceğinden bu yaş grubundaki bebeklerde ciddi sağlık risklerine yol açmaktadır.
Bal arıların farklı çiçeklerden ve bitkilerden topladığı nektarları işleyerek oluşturduğu doğal bir besin kaynağıdır. Ancak, her balın sağlık üzerinde aynı etkiye sahip olması mümkün değildir. Çünkü balın besin içeriği arının topladığı nektarın türüne çevresel faktörlere ve bölgesel farklılıklara bağlı olarak değişir. Coğrafi koşullar floristik çeşitlilik ve arıların faaliyet gösterdiği çevre balın kimyasal bileşenlerini doğrudan etkiler.
Kekik Balı özellikle kendine has aroması ve şifalı özellikleriyle dikkat çeker. Kekik bitkisinin özlerinden elde edilmektedir. Üst solunum yolları enfeksiyonları ve gribal hastalıklarla mücadelede önemli bir yardımcıdır. Ayrıca bronşit zatürre gibi akciğer rahatsızlıkları ve kalp-dolaşım hastalıkları üzerinde de iyileştirici etkiler gösterir.
Çam Balı arıların çam ağaçlarından elde ettiği bu bal koyu kahverengi rengi ve yoğun kıvamıyla tanınır. Çam balı bağışıklık sistemini güçlendirici etkisiyle öne çıkar ve vücudu enfeksiyonlara karşı korur. Özellikle iltihaplara karşı vücudu savunmaya yardımcı olur. Sindirim sistemi üzerinde yatıştırıcı etkisi bulunan çam balı mide rahatsızlıklarının tedavisinde de kullanılmaktadır.
Kestane Balı içerdiği zengin besin bileşenleriyle öne çıkar. Fenolik bileşikler, antioksidanlar, demir, B ve C vitaminleri ile zengin olan kestane balı vücudu toksik maddelerden arındırma kapasitesine sahiptir. Bu bal göz sağlığını koruyarak kan dolaşımını iyileştirir. Ayrıca gastrit ve mide ülseri gibi sindirim sistemi rahatsızlıklarının tedavisinde önemli bir doğal destek sağlar.